14 Kas 2007

yağmur

Yağmur
Yer ile yeksan, ıslak saçlı, kem gözlü
Kavim göçlerinden bu yana ağlayan
Ve durmadan cep kanyağı yakıcılığında
Ezgiler çalan, çaldırtan, yakalatan
Adı bende gizli bir kadındı İstanbul.
Şehre bir yağmur yağdı ben ağladım.
Sevilirken ayrılmak mı kaldı Bizans'tan
Yalan dolan yoktu gözlerde yalnızca ses
Verilmiş sözler birdi edilen yeminler sıfır
Eşyalar alındı fotoğraflar söküldü yerlerinden
Bir aşkın izlerini yok edecek
Başka bir aşk sipariş edildi yeniden
Bir şehre yağmur yağdı ben ağladım
Kim daha çok yalan söndürdü çay bardaklarında
Ve buğularda yitirilen kimin adıydı
Bir aşktan diğerine kaç saatte gidiliyordu
Soyulur muydu kabuğu hayatın
Yoksa tüm vitamini kabuğunda mıydı
Yağmur şehre bir yağdı ben ağladım
Ben giderken en çok seni götürdüm
Aklımın nakliyesiydi asıl yoran taşıyıcılar
Yardan düşmüştüm yaralarım yardan armağandı
Kutsal kitabım da ziyan edilmiş sevgililer atlası
Bense sevmeyi beceremedim
Belki de sevilmeyi
Benim sevmeye engel evcil acılarım vardı
Ben yağmur ağladım bir şehre yağdı
Ben şehre ağladım bir yağmur yağdı
Ben bir ağladım şehre yağmur yağdı
Ben yağmur ağladım .
Yılmaz Erdoğan

2 yorum:

Adsız dedi ki...

bayılırım bu şiire yılmaz erdoğandanda güzel oluyor şiir dinletisi ellerine sağlık katrem bu arada ben geldim karanlığıma :) ayyüzlü meleğim yeni yerinde hayırlı olsun öpüyorum 3ünüzüde

Adsız dedi ki...

ben yağmur olmak istedim usulca yağmak
can olmak istedim toprkla her buluşmamda
ben yağmurlu olmak istemedim
sadece yağmur olmak istedeim
seni seviyorum ablam
yağmurlar dolusu seviyorum
sağanaklara karışan yanımla...