9 Mar 2008

8 mart kadınlar günüydü:))

Yolda yürürken bir taraftanda düşünüyordum. "Koyun postu giymiş kurtlar" diye geçirdim içimden. Herşey sahte... Neden? Neden sahteydi gülüşleri, ilgileri, sevgileri, konuşmaları?



Gözlüğümü değiştirmiştim. Sanki gözlerim değişmişti gözlüğüm değildide. Başka türlü bakıyor başka türlü görüyordum. Gördüğüm şey ise beni şaşırtıp dehşete düşürüyordu. Hoş görüm yoktu onlara karşı. Yola baktım. Akşam üstü olduğu için kalabalıktı. Üf ne kadar da uzun yanıyordu şu kırmızı ışık. "kuzu postu giymiş kurtlar". Korna sesiyle kendime geldim. Ben neden bekliyordum ki yeşil ışığı? Benim arabam yoktu ki... En yakın durağa doğru yürüyecektim. Neden göründüğüm gibi o rahat, boşvermiş insan değildim yada olamıyordum ki? Neden? Ben bunları düşünürken yayalar için yeşil ışık yandı:)) Koşarak geçtim karşıya. Otobüste beni bekliyormuş zaten. Oooo boş yerde varmış. Geçtim boş yere oturdum. Arkamdan otobüs şöförünün birisine seslendiğini duydum. "Hanım efendi kartınızı basmayacak mısınız?" Haydaaa. Hani bugün kadınlar günüydü? Üstelik aynadan bana bakıyordu. "Bana mı diyorsunuz?" diye sordum şöföre hayretle. "Evet, size" dedi bana. Eee hani bugün dünya kadınlar günüydü de biz kadınlara otobüs ücretsizdi? "5 te bitti , az önce mesaj geldi" dedi. Ay birden gülesim geldi ve güldümde:))))



Yahu öğlen kartı basacaktım şöför önümdeki baylara bastırdı bana sıra gelince "siz basmayın" dedi. Bende saf saf acaba şöför tanıdıkta ben mi her zaman ki gibi tanıyamadım diye düşündüm. Öyle bile olsa neden haksızlık olsundu basardım kartımı, istemem öyle şeyler... "neden basmayacakmışım?" dedim. "Bayansınız da ondan, bugün kadınlar günü" dedi şöför. Bir de -sanki belediye başkanımızın bize böyle ayrıcalık verdiğini bilmek zorundaymışım gibi- sırıttı. Ama ne yazık ki sevgili belediye başkanımız günümüzü saat 5 itibariyle bitirmişti:))) Bu mudur dedim gülerek kalktım yerimden kartımı bastım geldim. Keşke küçülseydim ama küçülmedim o kartı basınca:)))



Gülümseyerek yola bakıyordum. Gülümseyen bir yüzle karşılaştımbir an. Selamlaştık. Tanıyorum ben bu yüzü ama nereden? Aaaa oğulcuğumun fen bilgisi öğretmeni:)) İlginç... Gülümsemeye devaaaamm:)) Yola bakıyorken gördüklerim daha da gülümsetti beni. Bir çiçekçi vitrin camına kocaman harflerle "8 mart dünya kadınlar günü" yazmış. Bir dolu da çiçek koymuş kapısının önüne en ucuzlarından:)) Bir kaç kadın ellerinde, kollarında çiçek buketleri, mutlu mutlu yürüyorlardı. Kıskansam mı acaba diye geçirdim içimden:))Canım hiç kimseyi kıskanmak istemedi o an. Bir gün müydü yani kadınların günü? Saçma...



Deniz kıyısındaki parkta, kocaman kayanın arkasına saklanmış çocukları gördüm. Anneleri bağırıyordu ama duymuyorlardı bile. Duymaya da niyetli görünmüyorlardı. Çocuk olmak ne süper bir şeydi, hatırladım:)) Nasılda aldırmazlar giysilerinin kirlenmesine, üşümüş olmalarına, burunları aksın dursun:)) Bir kaç takı tezgahının etrafı kalabalıktı. Hımm gezi guruplarının kalabalığıydı, anladım. tatil miydi bugün yaa? Evet günlerden cumartesi olduğuna göre tatildi:))



Balıkçı tekneleri, denizin üzerine ne kadarda yakışıyordu... Rüzgar estikçe sallanıyorlar, sallandıkça daha da güzelleşiyordu manzara. Amma dalmıştım, durağımı geçmedim değil mi? Şükür geçmemişim:)) "Müsade eder misiniz?" Ben artık ineceğimde:))

1 yorum:

Adsız dedi ki...

soygunculuğun adını x gündemişler ve bizde sürüklenir olmuşuz hissiz kalabalıklar olarak :(