5 Oca 2012

yaşlanmak

Çocuklar büyüyünce yaşlandığını mı düşünüyor insan yoksa sadece bana mı öyle geliyor?Küçücük tatlı bir cadı yaşıyordu bizim evde. Ta ki ilkokula başlayana kadar. Birinci sınıfta anlamaya başladı hayatın zorluklarını. Dün gibi hatırlıyorum öğle yemeği için almaya gittiğimde ağlıyordu üçüncü haftada. Neymiş sınıf birincisi olamayacakmış galiba:))Hala okumayı yazmayı öğrenememiş:))Sonra sınıflar büyüdükçe daha içine kapanmaya başladı, daha kendine güvensizleşti. O utanmaz, bilmiş, sabırsız küçük kız yerini daha sessiz ama biraz hırçın, içe dönük ablaya bıraktı. Ben çok özlüyorum o hallerini. Gene küçücük kızım olsa , gözümün bebeği...

Yaşlanmak böyle bir şey demek... Eskiyi, eski zamanları özlemek. İhtiyarlanmak demiyorum buna dikkatinizi çekerim ama:))) Gülerek uykuya dalan ve gülerek uyanan kaç tane bebek vardır ki? Öyle tatlı bir bebekti. Eşimle tartıştığımız bir zamandı sanırım. Bebekliğinden beri çok korkar yüksek sesten. 2,5-3 yaşlarında falandı sanırım. Anneler ve babalar böyle bağırmaz , dudaktan duduğa öpüşerler, demişti. Biz babasıyla tartışmayı bırakıp gülmüştük epeyce bir. Oyuncaklarını toplayalım hadi annecim dediğimde , ben nasıl toplayayım annecim bak ellerim minicik, derdi bana minicik ellerini gösterip. Ay çok nostaljik yaptım:)) Ben biraz fotoğraflra bakayım bari hazır evdeyken. Bulursam bir de Didem videosu koyayım:))

Hiç yorum yok: