3 Eyl 2008
fotoğraf ve yazı
Özlemişim nedense eylül rüzgarlarını. Yazı yazmak için gelmedim aslında sadece fırındaki börekleri beklemek için geldim:) Gelmişken de boş durmayayım dedim. Bir kaç sene önce sahura kadar oturup sohbet ettiğim blogcu arkadaşlarım, kardeşlerim vardı. Şekerciğim bana yorum yazınca onun sohbetini özlediğimi farkettim. Blogcudan özlediğim, şimdilerde görüşmediğim çok kişi var özlediğim. Özlemek güzel ama en güzeli özlenmek diyen sesi duyuyorum:) Biraz bencil olduğunu kabul ediyorum bu sesin ama ben o sesi de özledim.
Bir ara duygusuzlaştım sanmıştım. Öyle ki hç bir şeyi, hiç kimseyi özlemiyordum. Tuhafı özlem duyduğum zamanları, özlemeyi unutmuştum. İhtiyaç mı duymuyordum, özlemeye zamanım yoktu, askıya almıştım zamanı... Bilmiyorum...
Eylül'ü özlemişim, yazı yazmak gibi... Soğuk deniz suyuna ayaklarımı sokmayı özlemişim, kendimle konuşup dinlemek gibi... Hayal kurmayı, hayallerimi özlemişim, geceleyin gördüğüm bulutsuz göğüm gibi...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Ben de börek istiyorum dersem yazılanlara turşu suyu sıkmış olabilir miyim acaba :)
Ben de o özledim desem , sonra da o turşu suyunu da bir güzel içsem ne yapmış olurum :))))
Konu ile alakasız diye kızma..
Oku lütfen.. Başına bela olmaya karar verdim:)
http://kalemhane.blogcu.com/lt-font-color-red-gt-tekerlekli-sandalye-lt-font-gt_23355221.html
Özlemek...
Ben, eylülü özlemeyeli hayli oldu.
Ama özlenmeye değer bir zaman eylül. Şimdi cıvıl cıvıl olmak varmış, okulla barışmak varmış, köşe başlarında üşüyerek çok özel sandığını, olmazsa kıyametler kopacak zannettiğini beklemek varmış yağmurda titreyerek ve avuç içinde sigara...
Keşke 12 Eylül hiç olmasaymış ömrümde...
Yorum Gönder