Sabah erken saatlerde cep telefonum çalar. Şehir numarasından bir arama. Kim acaba diye düşünerek açtım.
-Buyurun?
-Merhaba, ben emniyet müdürlüğü çocuk asayiş bürodan arıyorum. Didem ........ ile görüşecektim.
-???!!!
Sizi birisi arasa ve çocuğunuzun adını verse ne düşünürdünüz?Kalbim hızla atarken iki şey düşündüm ilki yavrumun başına birşey geldi ama ne gelmiş olabilir?Çocuk asayiş ne alaka?Kimliğini hırsızlık yapılan bir yerde mi buldular acaba?Okulda olan bir çocuk=asayiş büro?Allahım sen büyüksün lütfen çocuğuma bir şey olmasın!İkinci olasılık emniyet numaralarından arayan dolandırıcılar ama telsiz sesi gelmiyor! Derin bir nefes alıp cesaretimi topladım biraz da sert bir ses tonuyla devam ettim:
-Neden arıyorsunuz bakalım Didem'i?
Karşımaki ses biraz telaşlı biraz şaşkın cevap verdi.
-Polis amca satranç turnuvasında Didem bayanlarda birincilik kupası almayı haketmişte onun için aramıştım yarın sabah tören olacak davet etmek için aramıştım.
:))))))
-Kusura bakmayın ben sizi polis numarasıyla arayan dolandırıcılardan sanmıştımda, ben annesiyim buyrun sizi dinliyorum:)))))
-Hanım efendi bizim kontürle veya başka bir şey istemek gibi şeylerle işimiz olmaz.
-:))))) Ne zaman tören?Okul müdürümüzü aradınız mı acaba?
-Önce velileri arıyoruz sonra müdürleri arayacağız. vs. vs...
...
Oğlum yattığı yerden bana diyor ki , ne heyecanlısın anne yaa ağız tadıyla suçta işletmeyeceksiniz adama. Aman dedim, Allah korusun böyle yerlerden aranmayı şakası bile ürpertici!Baban da ben de kalp krizi geçiririz, ben yaşarım ama baban küt diye gider bak...
...
Öyle dolandırıcılıklar icat ediyorlar ki kimseye inancımız kamadı. Yabancı numaralar aradığında tereddütlü açıyoruz.Düşünün yani polisim diyene bile inanamıyoruz. En inanmamız, güvenmemiz gereken kişiler. Şüpheyle yaşamak ne kötü. Ama öyle olmak zorundayız işte...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder